-
1 кинозал
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > кинозал
-
2 зрительный зал
sinema salonu -
3 კინო
i.sinema, sinema salonu, gösteri salonu -
4 salle
n f1 pièce salon [sa'ɫon]◊salle de classe — derslik, sınıf
2 salle à manger yemek odası3 salle de bain(s) banyo4 salle d'attente bekleme odasıa oyun odasıb kumarhane [kumaɾaː'ne]6 de spectacle gösteri salonu -
5 зрительный
görsel* * *görme °; görselзри́тельный нерв — görme siniri
зри́тельная па́мять — göz hafızası
••зри́тельный зал — tiyatro / sinema salonu
-
6 кинозал
мsinema salonu; salon -
7 house
n. ev, konut, mesken, ev halkı, yurt, sinema salonu, gösteri, meclis, şirket, hane————————v. ev sağlamak, eve yerleştirmek, barındırmak, evde oturmak* * *ev* * *1. plural - houses; noun1) (a building in which people, especially a single family, live: Houses have been built on the outskirts of the town for the workers in the new industrial estate.) ev, konut, mesken2) (a place or building used for a particular purpose: a hen-house; a public house.) bir şey binası, ambar, depo3) (a theatre, or the audience in a theatre: There was a full house for the first night of the play.) tiyatro binası; (tiyatroda) seyirci, (konserde) izleyici4) (a family, usually important or noble, including its ancestors and descendants: the house of David.) aile; hanedan2. verb1) (to provide with a house, accommodation or shelter: All these people will have to be housed; The animals are housed in the barn.) kalacak yer sağlamak, iskân etmek2) (to store or keep somewhere: The electric generator is housed in the garage.) tutmak, koymak•- housing- housing benefit
- house agent
- house arrest
- houseboat
- housebreaker
- housebreaking
- house-fly
- household
- householder
- household word
- housekeeper
- housekeeping
- houseman
- housetrain
- house-warming 3. adjectivea house-warming party.) güle güle otur- housework
- like a house on fire -
8 Filmtheater
Filmtheater n sinema (salonu)
См. также в других словарях:
sinema salonu — is., sin. Film gösterimi için seyircilere ayrılan geniş salon … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinema — is., Fr. cinéma 1) Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi 2) Film… … Çağatay Osmanlı Sözlük
salon — is., Fr. salon 1) Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. P. Safa 2) Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer Düğün salonu. Konferans salonu.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozma — is. 1) Bozmak işi 2) sf. Biçimi ve kullanılışı değiştirilmiş Büyükçe bir ahırdan bozma sinema salonu hâlâ gübre kokuyordu. E. Bener Birleşik Sözler gemi bozma onluk bozma … Çağatay Osmanlı Sözlük
gündüz gösterimi — is. 1) Tiyatro, sinema, konser salonu vb.nde yapılan gösteri, matine 2) Herhangi bir eseri tanıtmak, okumak, yorumlamak veya bir sanatçıyı anmak amacıyla düzenlenen toplantı … Çağatay Osmanlı Sözlük